Araştırma: Uyumak bile oturmaktan daha faydalı
Mike Mcrae
Size can sıkıcı bir haberimiz var. Şu anda oturuyor musun? Belki de bunu yapmamalısınız… Uluslararası bir araştırma ekibinin gerçekleştirdiği yeni bir kesitsel meta-çalışma, her gün yaygın biçimde yaptığımız hareketleri ve duruşları kalbinize fayda sağlayacak biçimde sıraladı.
Kısacası, yaptığınız hemen hemen her şey bütün gün oturmaktan daha iyi olabilir. Hatta gerekirse işinizden daha erken bile çıkabilirsiniz.
HAREKETSİZLİK HASTALIKLARIN ÖNÜNÜ AÇIYOR
Yeni bir araştırma, ofis koltuğunuzu rahat bir yatar koltukla değiştirmenizi önermekten ziyade, bedensel faaliyetlerde gerçekleşen sınırlı değişimlerin dahi kalp-damar sağlığımız üzerinde büyük bir iyileşmeye yol açabileceğini belirten tavsiyeleri destekler nitelikte. Hatta denebilir ki, iyi bir uyku düzeni, bütün gece oturup Netflix’in en son suç belgeselini keyifle izlemekten daha iyidir.
University College London’da epidemiyolog ve araştırmanın başyazarı olan Jo Blodgett, “Araştırmamızda ulaştığımız en önemli sonuç, hareket düzeninizdeki küçük değişimlerin kalp sağlığı üzerinde olumlu bir etkisi olmasına karşın, asıl önemli olanın hareket yoğunluğu olduğu” diyor:“Gözlemlediğimiz en yararlı değişim, oturma davranışını koşu, orta ilâ tempolu yürüyüş ya da merdiven çıkma gibi temelde nabzınızı yükselten ve bir-iki dakika olsa bile daha hızlı nefes almanızı sağlayan herhangi bir yüksek bedensel faaliyetle değiştirmek oldu.”
Günümüzde, kardiyovasküler rahatsızlıklar bir numaralı düşmanımız ve her yıl kalp krizi, felç ve kalbimizi ve damarlarımızı ilgilendiren başka hastalıklar nedeniyle yaklaşık 18 milyon insanın hayatına mâl olduğu düşünülüyor.
Kimi bedenler sorunlu bir kalbe sahip olmaya yatkın olsa bile, fiziksel durağanlık, yetersiz beslenme, tütün ve alkol kullanımı gibi önemli risk etkenlerinin dahil olması nedeniyle, dünyanın dört bir yanında süren modern yaşam biçimleri hiçbir şekilde kalbimizin işini kolaylaştırmıyor.
SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN BAZI ÖNERİLER
Sağlıklı biçimde beslenmek, sigarayı bırakmak ve akşam içkilerini azaltmak iyi bir başlangıç olabilir; fakat her gün zihinsel açıdan yorucu bir ofis işine gidip gelmek, pek çok insanın günün büyük bölümünü oturur pozisyonda geçirmesinin gayet sıradan olduğu manasına gelir.
Araştırmacılar, farklı hareket türleri arasındaki bağlantıyı daha isabetli biçimde anlamak amacıyla, 15 bini aşkın katılımcıyla gerçekleştirilen altı araştırmadan sağlanan verileri bir araya getirerek hareketsiz kalma, ayakta durma, hafif ve orta derecede güç isteyen bedensel faaliyetler ve uykunun çeşitli kalp sağlığı ölçümleri üzerindeki etkisi hakkında fikir sahibi oldular.
Şu ana dek hiç kimse için sürpriz olmayan bir durum, yani gün boyunca oturmak, vücut kitle indeksimiz (VKİ) ve bel çevremiz, kolesterol ve glikatlanmış hemoglobin (HbA1c), yani tip 2 diyabet işareti olan şeker hastalığı dahil olmak üzere, kalp-damar sağlığımızla ilgili veriler söz konusu olduğunda yapabileceğimiz en kötü şeydir.
Bununla beraber, bu istatistiklerin iyileştirilmesi için büyük değişimlere ihtiyacımız yok. Mesela, VKİ’si 26,5 olan 54 yaşındaki bir kadınsanız, ofis koltuğundan kalkıp günde sadece yarım saat olsa bile zaman zaman ayakta vakit geçirmek, VKİ’nizi yüzde 2,4 oranında azaltabilir. Bu yarım saati nabzınızı yükselten tempolu bir yürüyüşle geçirdiğiniz zaman bel çevresi ölçümlerinde yaklaşık 2,5 santimetrelik bir incelme ve HbA1c’de yüzde 3,6 dolayında bir azalma görebilirsiniz.
UYUMAK BİLE DAHA FAYDALI BİR DAVRANIŞ
Uyumak, ayakta durmak ya da oturmak için harcadığımız zamanı hafif veya orta derecede güç isteyen fiziksel bir faaliyete ayırmanın kalp-damar sağlığı açısından büyük bir kazanç sağladığı anlaşıldı.
Öte yandan, seçenekleriniz kanepede oturup bir Black Mirror bölümü izlemek ya da sağlam bir gece uykusu ile sınırlıysa, önceliği uykuya vermelisiniz. Kalp sağlığını düzenli bir uykuyla ilişkilendiren daha eski araştırmalara benzer biçimde, eldeki veriler, yaklaşık bir buçuk saat oturmanın yerini uyku aldığında, yüksek yoğunluklu lipoproteinlerde (‘iyi’ kolesterolde) küçük olsa bile mühim bir iyileşme yaşandığını ortaya koyuyordu.
Kusursuz bir dünyada yaşasaydık hepimiz iş toplantılarını iptal ederek uzun yürüyüşlere çıkıp, yüzüp, bisiklete binip sonrasında uzun ve güzel bir uykuya dalma arzusuyla eve giderdik.Yine de, kusurlu bir dünyada bile kalbimize biraz daha uzun bir ömür sağlamak adına metroda ayakta durmayı, [asansör kullanmaktansa] merdiven çıkmayı ve geceleri ışığı biraz daha erken söndürmeyi tercih edebiliriz.
Araştırma makalesi ‘European Heart Journal’ adlı dergide yayınlandı.
Yazının orijinali Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)